Baylar Bayanlar Birbirinin Üzerine Basanlar.

Taamamm geldim.

Beklettim kusura bakmayın.

Şimdi ne demek “Baylar Bayanlar Birbirinin Üzerine Basanlar” diye düşünüyorsunuz. Bir göç hikayesi anlatacağım  sizlere.

Bu göç hikayemiz aslında firmalara yeni başlayan genç arkadaşlarımız için de tavsiye niteliği taşıyabilir diye düşünüyorum.

Hadi başlayalım.

Şimdi yeni bir şirkete başladığınız yirmili yaşlarda, yani enerjinizin ve yaratıcılığınızın en yüksek seviyede olduğu zamana geri dönelim. Yaratıcılığınızın en üst seviyede olduğu söyledim, çünkü bence yeni başlayan arkadaşların yaratıcılığı, kurum içindeki yerleşik kültüre ve yıllardır dura dura yaratıcılığını kaybeden, daha doğrusu sınırlanması öğretilen yönetici filtresine takılmadığı için üst seviyededir.

Biraz daha açayım pencereyi de daha net görün. İlk zamanlar senin farklı sektörlerden veya okullardan edindiğin tecrübe ile yeni başladığın işe içerdekilerin göremediği farklı açılardan bakabiliyorsun. “Eee ne güzel işte yaratıcı zekayı kullanıyorum” , sıkıntı neresinde bunun!

Sıkıntı ” sana mı soracağız, daha dün geldin, bugün ahkam kesiyorsun” da başlıyor. Sıkıntı icat çıkarma zihniyetinde başlıyor. Ya da en açık şekli ile iş sen gelene kadar da bir şekilde yapılıyordu sen geldin niye değişiklik yapıyorsun şeklinde özetlenebilir. Bu kısım başlıkta bahsettiğim “birbirinin üzerine basanlar”ın ilk kısmını teşkil ediyor. Bunu bir cebinize koyun birazdan geri döneceğiz.

Gelelim ikinci kısma, farz edelim sen işle ilgili bir icat yaptın ve bu yönetici filtresinden geçti. Geçti ama nasıl geçti. Yönetici tarafından  yaygın şekilde yapılan sunumunu anlatıyorum ( benim çalışma hayatımda yaygın olarak gördüğüm şekli ile);

Başınızdaki yönetici genellikle iyi yapılan uygulamaları gelecek kaygısı ile “benim liderliğimde şu şekilde bir uygulama yaptık” demek sureti ile işin tüm olumlu geri bildirimini kendi üstüne alma yolunu seçer. Bir de bunun tam tersi durum vardır ki. Yukarıda bahsettiğim yönetici profili genelde bu gibi olumsuz durumlarda da bütün eksi geri bildirimi yine benzer iş kaygıları nedeni ile çalışma arkadaşlarına eşitlik ilkelerine uyarak pay etme yolunu seçer. “Arkadaşlarım bu işte yeteri performans gerçekleştiremediklerini düşünüyorum ya da ilerleyen süreçte arkadaşlarımın performansları artarak devam edecek şeklinde. Bu da cepte.

Hemen kısaca toparlarsak; yeni eleman olarak girdiğiniz bir firmada yöneticisinden kurum kültürüne kadar icada karşı çalışma ortamı ve yetersiz yöneticiler (bu kelimeyi kullanmayı çok sevmiyorum ama anlattığım duruma gelen tam gelen karşılığı bu) ile karşı karşıyasınız.

Şimdi sıkıysa yapsana yaratıcılık, çıkarsana icat. Olmaz arkadaşım olmaz. Başta tam olan enerjin ve yaratıcılığın yıllar içinde karşılaştığın bu davranışlar ile rutine doğru azalma yoluna girer. Bu nedenledir ki bu senin yaratıcılığının uzak diyarlara göçtüğü bir hikayedir.

Bitmedi daha.

Eee geri mi çekileceğiz, rutin mi olacağız. Yok öyle, bunun için;

  • Baştan itibaren eğer bir yenilik yapacaksan bunu yedi cihana duyuracaksın ki elin adamı gelip senin fikrini sahiplenmesin. Bu şekilde olumlu da olsa olumsuz da olsa kendi fikrine sahip çıkmış olursun.
  • Fikri sen ortaya koyuyorsan bunun sunumunu da sen yapacaksın. Başka hiç kimse senin kafandan geçenleri senden daha iyi sunamaz.
  • Üzerine basılmasına izin verme. Sen pozisyonunu koruyup, baştan çizgiyi çekersen bunu kullanmaya  çalışanları sayısı az olur. İş hayatı genelde senin daha iyi yaptığın işleri sana havale etmeye çalışan cinler ile dolu.
  • Durma ! Kim ne derse desin. Sen icat çıkarmaya devam et hatta bunu alışkanlık haline getir. Çünkü bir çok yöneticin dahil olmak üzere çalışanların çoğunda icat çıkarma yeteneği olmadığı için senin yaptıklarını beğenmez ve yıkıcı şekilde eleştirir.  İşin daha iyi nasıl yapılabileceği üzerine düşünmek, alışık olmayan zihinler için zordur. Bu nedenle kolay olana giderler, istemezler, zorluk çıkarırlar.
  • Yaratıcılığın çoğu kimsede olmayan bir yetenek olduğunu unutmadan işine değer katmaya odaklanarak yenilikler yapmaya devam et. Rutin sıkıcıdır. Sıkma bizi kardeşim.

Sonuç olarak bırak leylekler göçsün sen niye göçüyorsun.

10/03/2016

 


One thought on “Baylar Bayanlar Birbirinin Üzerine Basanlar.

  1. Serkan’cım çok doğru anlatmışsın herşeyi. Herhalde iş dünyasına yeni atılan ve ya bizim gibi bu feleğin çemberinden geçmiş olan herkes yaşamıştır bu anlattıklarını. Hislerimize tercuman olmuşsun. Tebrik ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir